İsa peygamberin annesi olarak bilinmektedir. Meryem Ana hakkında oldukça değişik görüşler bulunmasına rağmen herkes tarafından kabul edilen görüşe göre Meryem Ana, İbrani asıllı olup Davut peygamberin soyundan gelmektedir. Hz Meryem annesi ve babası tarafından Kudüs’te bulunan Kutsal ev’in hizmetine ve burada görevli olarak bulunan Zekeriya Peygamberin yanına bırakılmıştır. Hz Meryem 15 yaşına geldiği zaman Davut peygamberin soyundan gelen Yusuf ile nişanlanmıştı. Ancak henüz Yusuf ile evlenmeden Tanrının hikmetiyle Meryem hamile kalmıştır ve bu durum Hz Meryem hakkında çeşitli söylentilerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bazı kaynaklar bu söylentiler nedeni ile İsa doğduktan sonra Meryem ile Yusuf’un İsa peygamberi de alarak Mısıra kaçtıklarını kimi kaynaklara göre ise Meryem ile Yusuf’un İsa’yı almadan Mısıra kaçtıklarını rivayet etmektedirler.

Bu kaçma olayını anlatan kaynaklardan sonra Meryem Ana’nın bundan sonraki hayatı hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. Yine bazı kaynaklara göre bir süre sonra tekrar Filistin’e döndüğünü söylerlerken bazı kaynaklara göre ise Meryem’in Anadolu bölgesinde bulunan Efes’e geldiği ve burada oğlu tarafından emanet edildiği Aziz tarafından burada taştan bir kulübeye yerleştirildiği ve ölmeden önceki son zamanlarını burada geçirdiği ve hayatını da burada kaybettiğine inanılmaktadır. Hıristiyanlar için özel bir anlamı olan Meryem özellikle Katolikler tarafından kutsal bir varlık olarak görülmektedir. Meryem’in ve İsa peygamberin doğumları ile ilgili bilgiler Kuran-ı Kerimde yer almaktadır. İsa Peygamberin babasız doğduğuna sadece Hıristiyanlık dininde değil aynı zamanda İslam dininde de İsa Peygamberin babasız doğduğuna inanılmaktadır. Meryem kutsal sayıldığı için onun resimleri, heykelleri, tasvirleri Hıristiyanlık dininde önemli bir yer tutar.

Hıristiyanlık âleminde Meryem Ananın konumu mezhep ayrışmalarına neden olmuştur. Katolik kilisesi Meryem’in bekâretini ölene kadar koruduğunu ve öldüğünde de bedeni ile birlikte cennete gittiğini savunmakta ve buna inanmaktadır. Protestanlar ise Meryem’in bekâreti ile ilgili olayları ve bedeni ile birlikte cennete gittiğinin İncil’de yer edinmemesinden dolayı bu görüşü reddederler. Hz Meryem hakkında en çok bilgi veren İncil türü Luka İncilidir. Meryem konusu Kuran-ı Kerimde adı doğrudan geçen tek kadındır. Kuran-ı Kerimde Hz Meryem’in adına bir sure bile vardır. Ve Kuran-ı Kerimde Meryem’in babası olarak anılan İmran adına da bir sure bulunmaktadır. Hz Meryem’den sadece Meryem suresinde bahsedilmemektedir aynı zamanda Nisa suresi, Maide suresi, Mü’minun suresi, Enbiya suresi gibi birçok surede Hz Meryem’den bahsedilmektedir. Kuran-ı Kerime göre İmran Hz Meryem’in babasıdır. Harun ise Hz Meryem’in erkek kardeşidir.

Hz Meryem’in Hıristiyanlık dininde öneminin çok büyük olduğu gibi aynı şekilde İslamiyet’te de Hz Meryem’in önemi büyük olduğunu Kuran-ı Kerimde Meryem ile ilgili ayetlerde görebiliyoruz. Meryem Anaya İsa Peygamberi doğuracağı Cebrail tarafından müjdelenmiştir. Hz Meryem’in doğumu insanların olmadığı uzak bir yerde bir hurma ağacının dibinde gerçekleşmiştir. Doğum sonrasında Hz Meryem İsa Peygamber’in babası olmadığından dolayı utanmaktadır. Ama kısa bir zaman sonra nerden geldiği belli olmayan bir ses ona utanmaması gerektiğini bebeğinin şerefli kılındığını söylemiştir. Bebeğini alarak insanların içine giren Meryem kötü laflara maruz kalmaktadır. Bu kötü lafların üzerine İslamiyet’e göre İsa bebek konuşmaya başlamıştır ve annesinin iffetli olduğunu ve ona Allah tarafından peygamberlik verildiğini annesine iyi davranılmasını söyler bu diyalog Kuran-ı Kerime göre Meryem suresinde geçmektedir.

Bazı yazarlara göre ise Meryem Ana tamamıyla kurgusal bir kişilik olarak görülmektedir. Bizans İmparatoru Konstantin tarafından toplanan 1. İznik Konsülünde Ana tanrıçalardan birisi olan İsis’in yeniden yorumlanarak Meryem Ana formuna sokulduğuna ve yeni bir kadın Figürü ile Meryem Ananın yaratıldığına dair düşüncelerde bulunmaktadır. İlişkisi olmayan bir kadının çocuk doğurması Zerdüşt, Budizm ve Katolik Hıristiyanlığının ortak formlarındandır. Bu nedenle Hz Meryem’in herkesin gözünde farklı bir yapısı bulunmaktadır. Meryem Hıristiyanlık dini için oldukça önemli ve kutsal bir kimliğe sahiptir. Bugün bile Hz Meryem’in resimleri, figürleri, heykelleri Hıristiyanlık âleminde son derece ilgi çekmektedir. Aynı zamanda Hz Meryem ile ilgili resimler vb. eşyalara saygı son derece önemli olarak görülmektedir. İzmir’in sınırları içerisinde bulunana Selçuk ilçesinin Bülbül dağı mevkiinde yer alan Meryem Ana evinde de Hz Meryem ile ilgili resimler vb. eşyalar bulunaktadır. Burayı ziyaret eden kişiler tarafından bu eşyalar ve bu ev son derece kutsal sayılmakta ve saygı ile yaklaşılmaktadır.

Katolik kiliselerinde bugün Meryem ile ilgili birçok resim ve resimlerin altında Meryem’e duyulan inanç hakkında bilgiler ve de dualar yer almaktadır. İsa Peygamber’in Hıristiyanlığı yaymak için verdiği çabalardan dolayı da Meryem’in İsa Peygamber’in annesi olması sebebiyle de ayrıca saygı duyulmaktadır. Bu da Meryemi dinde daha kutsal bir hale getirmektedir. Meryem M.S 431 yılında Efes konsülünde tanrının annesi olarak kutsanmıştır. Hz Meryem’in İsis ile bağdaştırılmasının nedenlerine inecek olursak isisin daha henüz İsa Peygamber doğmadan yüzyıllar öncesinde kucağında bebek horus’u emzirirken betimlenmiş figürleri Meryem’in İsa’yı kucağında taşıdığı şeklinde betimlenen resimler ile benzerlik göstermesinden dolayıdır.

Meryem Ana’nın yaşama gözlerini açmasının hikayesi ise biraz farklıdır. Galile’nin Nasıra şehrinde yaşayan Yoachim ve Anna adını taşıyan bir karı koca bulunurmuş. Bu çiftin çocukları bir türlü olmuyormuş. O devirlerde İsrail de yaşayan her ailenin bir çocuğunun olması zorunluluğu bulunmaktaymış. Bu nedenle çift sürekli Tanrıya dua ederek ondan bir çocuk diliyorlarmış. Dua ederlerken tanrıya sözlerde bulundular eğer çocukları olursa onu 3 yaşına geldiğinde Tanrının emri için çalışan bir tapınağa hizmet için vereceklerine dair. Bu sözler üzerine Tanrı onların dualarına yanıt verdi ve Anna bir kız çocuğu doğurdu. Meryem çok akıllı bir çocuktu üç yaşına geldiğinde okumayı ve yazmayı öğrenmişti ve Tapınağa verildiğinde Tapınakta öğretilen kutsal yazıları çok çabuk öğrendi ve her şeyi anlıyordu. Meryem Ana kendisini Tanrıya ve dinine adamış bir kadındı. Bunun İçindir ki tanrı ona bir Peygamber doğurma şerefi vermiştir.

Hz Meryem Yusuf ile nişanlandığı dönem içerisinde İsa’yı doğurmuştu ancak Yusuf ondan hiç şüphe etmedi ve Tanrı’nın Meryem’e lütfettiği bu evladı onunla birlikte büyütmek için uğraşlar vermiştir. Yusuf Meryem ile İsa’ya hayatı boyunca iyi bir şekilde bakmıştır. Meryem Ana İsa Peygamberin çarmıha gerilmesinden sonra Efes’e gelmiş ve ömrünün son zamanlarını burada geçirmiş olduğuna ve mezarının da burada olduğuna dair inançlar bulunmaktadır. Bu nedenler ile Efes Antik kentinde bulunan bu yerleri gezmek Hıristiyanlık inancında hac olarak algılanmaktadır. Meryem’e duyulan inanç ve Hz Meryem’in yaşadığına inanma fikri İslamiyet’te var olmakla birlikte Hıristiyanlık dinini bu inanç bazı mezheplere ayırmıştır. Kısacası Meryem İsa Peygamberi doğurmuş olmasından dolayı kutsal olarak görülmektedir.

Fotoğraf kaynakları:

https://tr.pinterest.com/gmarta5/art-religieux

http://www.travelterminal.net/EN/turkey-jewels-11-days

http://www.stpetersstpauls.com

http://redeeminggod.com/sermons/luke /luke_1_46-55