Antik kent Efes (Ephesus) hakkında bilgi

Etiket: Efes Page 1 of 2

İnsanlık Tarihi Kadar Eski: Efes Antik Kenti

Kuruluşu milattan önce ikinci yüzyıla kadar dayanan ve içerisinde bulunan Artemis Tapınağı ile dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen Efes Antik Kenti, aradan geçen binlerce yıl ve yıkılan onca yapısına rağmen kültür turistlerinin yoğun ilgisiyle karşılaşıyor.

Lydia Kralı Kroisos tarafından Bereket Tanrıçası Artemis için yapıldığı düşünülen ve yapımı 120 yıl süren Efes Antik Kenti, Helenistik Çağ’ın başkenti olmakla birlikte limanlara olan yakınlığı ve konumu itibariyle dönemin en önemli politika ve ticaret merkezlerinden biri halini almıştır.

Efes tarihi öneminin yanı sıra Hristiyan dini için de özel anlam taşımaktadır. St. John’un İncil’i burada yazdığı ve Meryem Ana’nın da Efes Antik Kenti sınırları içerisinde yaşamını yitirdiği kabul edilmektedir. Bu nedenle ziyaretçi sayısının büyük bir çoğunluğunu Hristiyanlar oluşturmaktadır.

İçerisinde 58 antik yapı barındıran Efes’in bir çok binası günümüze kadar ulaşmamış olsa da bir çok kez yer değiştiğinden dolayı kalıntıları 8 km2’lik bir alana yayılmıştır. Ayasuluk Tepesi, Artemision, Efes ve Selçuk olarak 4 ana bölgeye ayrılan antik kent dünyanın her yerinden yılda ortalama 1,5 milyon turisti ağırlamaktadır.

1996 yılında bugünkü İzmir’in Selçuk ilçesinin 3 km uzağında keşfedilen Efes Antik Kenti başka bir deyişle Efes Harabeleri Arkeleog Adil Evren başkanlığında yapılan araştırmalar sonucu keşfedilmiştir.

Yaz döneminde (Nisan-Ekim) 08:30 – 19:00 ve kış döneminde (Kasım-Mart) 08:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edebileceğiniz Efes’e kapıda ödeyebileceğiniz 25 TL’ye alternatif olarak yine kapıda temin edebileceğiniz Müzekart ve Müzekart+ ile giriş yaparak, insanlık tarihi kadar eski olan bu yerleşim bölgesinin keyfini çıkarabilirsiniz.

Efes-Bizans Su Kemerleri

Efes Kenti’ne su taşıyan su yollarına Bizanslılar döneminde bir çok su kemerleri yapılmıştır. Bizans su kemerleri Şirince Boğazı’ndan Efes Kenti içerisine kadar uzanmaktadır. Sağlam olarak günümüze kadar gelen kısımları St. Jean takip kapısının doğusundan başlayarak Efes içerisinde ve istasyon çevresinde görülebilmektedir.

Bizans su kemerleri, Selçuk ve Belevi su kaynaklarından elde edilen içme sularının kısmen kayaların oyularak kısmende topraktan yapılma borular ile Bizans döneminde yerleşim yeri olan Ayasuluk Tepesi‘ne ve St. Jean Kilisesi’ne ulaştırıyordu. Özellikle istasyon çevresinde yer alan su kemerleri incelendiğinde Artemis ve Efes’den getirilen mermer blokların kullanıldığı görülmektedir. Arkaik döneminin izlerini taşıyan İon sütun başlıkları bugün Selçuk Efes Müzesi Büyük Avlu Salonu’nda sergilenmektedir.

 

 

 

Efes Pamucak

Efes-Pamucak

Efes ve çevresindeki yerleşim yerlerinin tarihi M.Ö. 6000 yılına kadar uzanmaktadır. Bölgeye ilk yerleşenler Hititler olmuştur. Efes‘te yer alan yerleşim yerlerinden biri de Pamucak olmuştur.  M.Ö. 1050 Yılında Androkslar tarafından ele geçirilen bölge M.Ö. 7 yüzyılda ise Kimmerler’in istilasına uğramıştır. Pers egemenliğine geçiş tarihi ise M.Ö. 386 yılına denk gelmektedir.

Pamucak, 300 yıllarında Büyük İskender yönetimindeki Makedonya’nın hakimiyetine geçmiştir. Osmanlı devletinin topraklarına dahil olması ise 1426 yılında olmuştur. Günümüzde İzmir’e bağlı bir belde olan Pamucak’ta, Çamlık Tren Müzesi, Kuş Cenneti, Saadet Hatun Hamamı, Barutçu ve Gebekirse Gölleri önemli gezi yerleri arasındadır. Pamucak 3 adet mavi bayraklı plajı ile İzmir’in turizm merkezlerinden biridir.

Efes Vedius Gymnasium

Efes’li bir zengin tarafından M.S. 2. yüzyılda Vedius Antonius adına yaptırılmış olan Vedius Gymnasium hem sportif hem de kültürel eğitimin yapıldığı görkemli bir yapıya sahiptir. Orta bölümünde tören salonu, soyunma odası ve hamam, doğu bölümünde bir avlu bulunmaktadır.

Vedius Gymnasium’dan harabelere doğru ilerlerken sol tarafta ise stadyum bulunmaktadır. Roma İmparatoru Neron döneminde yapıldığı ifade edilen Stadyum 230×40 metre boyutlarındadır ve Panayır Dağı’nın kuzey yamacına kurulmuştur. Stadyumun doğu kısmında gladyatör oyunları ve hayvanlar için bölümler yer almaktadır.

Vedius Gymnasium’un yapıldığı dönemlerde bir çok spor yarışlarına, gladyatör oyunlarına, olimpiyatlara, araba yarışlarına ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yaptığı düşünülmektedir.

Tarihte Efes ve Efes Efsanesi

Efes bölgesinin yerleşke olarak kullanıldığı ilk tarihler  M.Ö. 11. yüzyıla aittir. Tunç çağının yaşandığı o dönemlerde Arzawa’nın başşehri Apasa adı ile tarihe adı geçen Efes yüzyıllar boyunca çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmış önemli liman kenti olmuştur. Kalkolitik çağın yaşandığı M.Ö. 5. yüzyıldaki Efes’in yerleşim yerleri Çukuriçi Höyük Ephesos ismi ile anılan bugün ki  Hellenistik şehir surundaki Magnesia Kapısı’nın doğusunda, Arvalya Höyük diye anılan yerleşim yeri ise ise Selçuk’tan Kuşadası’na uzanan modern asfaltın hemen yanında yer almaktadır. Yerleşim yeri sürekli değişen Efes şehrinin Ephesos olarak anıldığı M.Ö. 2. yüzyıla denk gelen son tunç çağında ise yerleşim Ayasuluk tepesine doğru kaymıştır.

Efes’e ithaf edilen bir efsane de,  Attikalı kralın oğlu Androklos’un domuzu öldürdüğü yer de Attikalı Kralı Efes şehrini kurmuştur. Bu efsanenin tasvir edildiği kabartmanın tarihinin Roma İmparatorluğu dönemine ait olduğu tespit edilmiştir. Bu kabartma bugün Efes harabeleri içerisinde yer alan Hadrian Tapınağı’nın ön kısmında yer almaktadır.

Efes Liman Caddesi-Arkadiana

Efes Harabelerini gezmek için kullanılan ve limandan tiyatroya kadar uzanan cadde Helenistik Dönem’de yapılmış olmasına rağmen İmparator Arkadianus tarafından onarılması nedeni ile Arkadiana ismini almıştır.

Efes Liman Caddesi – Arkadiana 11 metre genişliğinde 350 metre uzunluğunda görkemli bir caddedir. Caddenin iki yanında yer alan mermer sütunlar günümüze kadar ulaşmış ve hala olduğu yerde korunmaktadır. Tamamı ile mermer ile kaplı Arkadiana’nın altında limana kadar uzanan kanalizasyon olduğu ortaya çıkarılmıştır.

Efes Liman Caddesi – Arkadiana Kral yolu ismi ile de anılmaktadır. Efes’in önemli liman kentlerinden biri olması nedeni ile tüm mal ve servetin aktığı önemli bir caddedir. Limana görkemli bir kapı ile açılan Efes liman Caddesi – Arkadiana da önemli gösterilerin ve dini törenlerinde düzenlendiği yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkarılmıştır.

 

 

 

Efes Arkeoloji Müzesi

İzmir Efes‘te yer alan Efes Arkeoloji Müzesi, Efes ve çevresinde yapılan kazı çalışmaları neticesinde bulunan Klasik, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserleri sergilemektedir. Efes Arkeoloji Müzesi tarihi eserleri barındırması haricinde çeşitli kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapmaktadır.

Efes Arkeoloji Müzesinde yer alan tarihi eserler kronolojik sıra yerine eserlerin sadece Efes Antik Kentine ait olması nedeni ile bulunduğu yere göre sergilenmektedir. Efes Arkeoloji Müzesi’nde yer alan salonlar; Yamaç Evler ve Ev Buluntuları Salonu, Sikke ve Hazine Bölümü, Mezar Buluntuları Salonu, Efes Artemisi Salonu, İmparator Kültleri Salonu isimleri ile anılmaktadır.

Efes Arkeoloji Müzesinde yer alan ve dünyaca tanınmış eserler arasında iki adet büyük Artemis heykeli, Eros başı, Yunuslu Eros heykelciği  ve Sokrates başı sayılabilir. Şu anda yaklaşık 50 Bin eserin sergilendiği Efes Arkeoloji Müzesi’ndeki salonlar yeterli gelmediği için müze etrafındaki tarihi yapılar da müzeye çevrilerek ziyaretçi kabul etmektedir.

 

 

 

 

Efes-Ayasuluk Kalesi

Efes Antik Kenti’nin ilk yerleşim yeridir Ayasuluk Tepesi. Helenistik Dönem’de altın çağını yaşayan Efes, en önemli liman kenti olarak geçmiştir tarih kitaplarına. Zaman içerisinde yer değiştiren Efes Kenti Bizans döneminde yeniden ilk yerleşim yerine dönmüştür.

Ayasuluk Kalesi M.S. 7 ve 8. yüzyıllarda Arap saldırılarından korunmak amacı Bizanslılar tarafından yapılmıştır.St. Jean kilisesininde içinde bulunduğu alan 20 kule ve kuleleri birbirine bağlayan surlar ile çevrilmiştir. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Ayasuluk Kalesi restore edilmiştir. Efes antik kentine bakan büyük bir kapı yer almaktadır.

Geçmişte Ayasuluk Kalesi’nin ön cephesinde 4 adet heykel yer almaktaydı. İlim, Erdem, Akıl ve Kader’i simgeleyen bu heykeller şu an Viyana müzesi’nde korunmaktadır.

 

 

Efes-Serapis Tapınağı

Efes Antik Kent içerisinde yer alan Serapis Tapınağı Efes’in en ilginç yapılarından biridir. Celsus Kütüphanesi’nin arkasında yer alan Serapis Tapınağı’nın Mısırlılar tarafından yapıldığı varsayılmaktadır. Çevreye egemen bir konumda bulunan Serapis Tapınağı 3 yanı stoalar ile çevrili bir alana bitişiktir.

Barok stil özelliklerini taşıyan ve M.S. 138-192 Antoninler Dönemi mimari süsler ile oyulmuş yapı parçaları yer almaktadır. Yapılan kazı çalışmalarında yıkıntılar arasında bulunan Mısır granitinden yapılı heykel ve yazıt nedeni ile Serapis dinine giren kişilere adandığı görüşü yer almaktadır. Bu nedenle tapınağa Serapis Tapınağı adı verilmiş, Hristiyanlık döneminde ise tapınak kiliseye dönüştürülmüştür.

 

 

 

 

Efes-Yedi Uyurlar Ashab-ı Kehf

Gerek bulunduğu yer gerekse efsanesi hususunda bir çok iddaalar bulunan Yedi Uyurlar Mağarasının Hristiyanlarca kabul edildiği yer Efes Antik kentidir. Roma imparatoru Decius döneminde putperestlerin zulmünden kaçarak Panayır Dağı eteklerinde ki mağaraya sığınan 7 Hristiyan gencin 200 yıl boyunca uyudukları rivayet edilmektedir.

Hem Hristiyan kaynaklarında  yer alan yedi uyurlar ile ilgili rivayetler hem de Kuran-ı Kerimde bulunan Kehf Suresi birbirine uygunluk göstermektedir ancak mağaranın bulunduğu yer hususunda dünya üzerinde 33 yer bulunmaktadır.

Efes Antik Kent de 1927 ile 1928 yıllarında yapılan kazı çalışmalarında Yedi Uyurlar-Ashab-ı Kehf mağarası üzerine bir kilise yapıldığı ve 5. ve 6. yüzyıllara ait mezarlar bulunduğu tespit edilmiştir. Kazılarda mağara ve mezar duvarlarında bulunan yazıtların Yedi Uyurlar’a ithaf edildiği belirlenmiştir.

 

 

Page 1 of 2

Powered by WordPress & Theme by Anders Norén